Page 6 - Dergi Baykuş - Şubat 2025
P. 6
Yazar: Sevde Nur BEYAZ
ÇOCUK
En fazla ne olabilir ki bir çocuğun
kâbusu? En büyük kavgası ne
olabilir? Neye üzülür mesela?
Çocuk yani bu en fazla ne olabilir
ki? Sevdiği bir eşyayı kaybettiğini
görmüştür rüyasında o yüzden
sıçrayıp uyanmıştır. Arkadaşlarıyla
“Kırmızı kurallar benden” kavgasına
tutuşmuştur belki. İstediği dondurma
kalmadığı için üzülmüştür en çok.
Çocuk bu, üzüntüleri en fazla bunlar
olmalı, en çok bunlara sıkılabilir
canları.
Küçücük çocuk onlar.
14 yaşında çocuk o.
Ne dondurma için üzülebildi, ne
oyuncaklarını kaybettiği için korktu,
ne de arkadaşlarıyla didişebildi.
14 yaşında maddi imkansızlık
yüzünden okulu bıraktı.
Ekmek kavgasına tutuştu o.
Geçim sıkıntısıyla bölündü uykuları.
Onunla yaşıt kardeşimin üstüne
titriyorum ben, kardeşimin çocuk
olduğunu, sorumluluklarının,
isteklerinin çocuk kalbiyle olduğunu
bilirken o çocuğun aynı yaşta evine
ekmek götürmesi gerekti.
İş vereni tarafından ezildi,
aşağılandı belki.
Canı en son ne çekti?
En son ne zaman çocuk olduğunu
hatırladı?
En son ne zaman okul yolunu tuttu?
Bilmiyoruz bunları, soramıyoruz da.
Öldü çünkü.
14 yaşında...
Kendisinden çok çok büyük bir
fabrikada, kendisinden çok büyük
bir makineye kolunu kaptırıp kan
kaybından öldü.
Oyuncak kaybından ağlayacağı
yaşta, kan kaybından öldü.
NİSAN 2025 DERGİ BAYKUŞ 5