Page 7 - Dergi Baykuş - Şubat 2025
P. 7
Okul stresi yaşayacağı yaşta, iş stresi yaşadı.
Sonra öldü.
Öylece öldü.
Canı acıyarak öldü.
Kolu koparak öldü.
Evinin geçim derdine düşerken öldü.
Çok korkmuş mudur?
En son ne yedi?
Son sözü anne mi oldu baba mı? Çocuk ya o ana kuzusu ya daha ne desin başka.
Ölüm korkusu yaşarken ne der ki bir çocuk?
Umudu vardı.
Belki de başka yerde yetişmiş olsaydı insanlığa büyük değerler katacak bir bilim insanı
olacaktı.
Belki öğretmen olacaktı kendisi gibi ışıkla bakan çocuklar yetiştirecekti.
Belki büyüyünce çok güzel bir mevkiye gelecekti ve karşılaşacaktık bir yerlerde.
Belki başka çocukları kurtaracak bir doktor olacaktı. Belki çok iyi bir baba olacaktı.
Fakat ekonomik durumu, denetim eksikliği ve vicdan yoksunluğu nedenlerinden reşit
dahi olamadan öldü.
14 yaşındaydı.
Bazen bizim ülkemizde oluyor böyle şeyler.
Bazen çocuklar ekmek derdine düşüp ölüveriyor.
Öylece ölüyor.
İleri gelenlerimiz şükret diyor, çok şükür.
Daha kötü şartlar altında ölenler var diyor, başka şekilde öldüğümüz için çok şükür.
Komşu ülkende insanlar aç diyor kimi, çok şükür aç değiliz açlık sınırında yaşıyoruz.
Ay aman benim çocuğum mu diyor biri, evet çok şükür değil...
Şükretmiyorum ben, ölüyorum.
Çocuğum ölüyor.
Her sabah işe gitmek zorunda olan çocuklarımın ruhu ölüyor.
Fabrika köşelerinde okul hayali, daha iyi bir hayat hayali kuran çocuklarımın
çocuklukları üşüyor. Yüzlerini görsem yaşımdan utanacağım çocuklar onlar.
Hepsi de benim çocuklarım.
Şükretmiyorum, ölüyorum onlarla.
Annelerinin babalarının yoksul yorgunluklarına dayanamayıp iş bulmaya giden çocukların
sayısını asla doğru bilmiyoruz. Kayıtları tutulmuyor çünkü yaşları kayıt altına alınacak kadar
büyük değiller ama işe yine de alınıyorlar.
Bizler de ezkaza öldüklerinde, yanlışlıkla haberlerde yer bulabildiklerinde, bu haberler kazara
bir dakikadan daha uzun sürdüğünde çocuk işçi tabiriyle ve çocuk işçi ölümüyle
karşılaşıyoruz. Ekrana verilen fotoğrafta iç ısıtıcı bir poz vermiş oluyorlar genelde bir de
masumane bir gülümseme oluyor yüzlerinde.
Yalnızca fotoğrafta kalacak olan gülümsemenin hatırı için utanın!
Elimizi uzatmadık, görmedik ölene kadar.
Duymadık gömülene kadar.
Fark etmedik silinene kadar.
Utanın!
NİSAN 2025 DERGİ BAYKUŞ 6